‘Gazze’de geleceği inşa edeceğiz’


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Erdoğan, özetle şunları söyledi:
HARFİYEN UYGULANMALI: Varılan mutabakatın harfiyen uygulanması, bu süreçte Amerika’nın İsrail hükümeti üzerindeki etkisini sürdürmesi çok önemli.Önümüzde çetin bir süreç var. Evvela İsrail hükümetinin verdiği sözleri tutması temin edilmelidir. Bu konuda Amerika başta olmak üzere İsrail üzerinde etki sahibi aktörlerin gerekeni yapmaya devam edeceklerine inanıyorum. Attığımız bu imzalar sıradan değil. Bu imzalarla da artık bu barış iradesi tarihin kayıtlarına girmiş durumda.
BEDELİAĞIR OLUR: Türkiye, ABD ve diğer ülkeler bu ateşkesin korunması konusunda kararlı. Yeniden soykırıma dönerse bunun bedelinin ağır olacağını aslında İsrail de biliyor. Hiç kimse eskiye dönülmesine rıza gösteremez.
GAZZE’NİN YENİDEN İMARI: Gazze devasa bir enkaz yığınına dönmüş durumda. Gazze halkı zorla çıkarıldıkları yerlere geri dönüyor ama ortada ev yok, hastane yok, okul yok. Neredeyse ayakta kalan bina yok. Bir taraftan yardımlarımızı yoğun bir şekilde Gazze şeridine ulaştırırken, diğer taraftan da Arap ve İslam ülkelerinin kabul ettiği yeniden imar planı temelinde çalışmalara başlanması çok mühimdir. Ateşkesin başladığı günden bu yana toplam 350 TIR’ımız Gazze’ye girdi. İlaç, barınma malzemeleri, hızlıca bölgeye sevk ediliyor.Oraya bütün engellemelere rağmen AFAD’ımızla 10 bin civarında çadırı depolamış durumdayız. Kış gelmeden Gazzelilerin barınma ihtiyaçlarını gidermek için canla başla çalışacağız. Orada sadece yaraları sarmayacağız. Aynı zamanda geleceği inşa edeceğiz.
Özel’den skandal
ÖZÜR DİLEMELİYDİ: (Özgür Özel’in AP ülkelerine çağrısı ve Brüksel mitingi) CHP bizi şaşırtmıyor. Biz aslında Özel’den, Avrupalı Türklerden özür dilemesini beklerdik. Özel bu erdemi göstermediği gibi; yoldaşlarına Türkiye Cumhurbaşkanını yuhalatarak çok daha büyük bir skandala imza attı.
SDG’yi uyardı
SDG’NİN SURİYE’YE ENTE-GRASYONU: Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’yı, arkadaşlarını yalnız bırakmak diye bir durum söz konusu değil. Sık sık SDG’yi yanlış yollara tevessül etmemesi, Suriye’nin birlik ve bütünlüğüne destek olmaları konusunda da uyarıyoruz. Umarız Suriye’nin toprak bütünlüğü bir ve beraber, müreffeh geleceğe ulaşmaları yolunda tutum takınırlar. SDG’nin Suriye ile bütünleşmesinin en kısa zamanda gerçekleşmesi, Suriye’nin kalkınma hamlelerini de hızlandıracaktır.
GÖREV GÜCÜNDE MEHMETÇİK OLACAK MI?
‘Değerlendirme sürüyor’
KRİTİK İŞLER VAR: Görev gücünün yapısına dair değerlendirmeler devam ediyor. Gazze’de yapılması gereken çok kritik işler var. Gerek inşa gerek ihya konuları önemli. Herhalde bu insanların sürekli çadırlarda yaşayacak halleri yok. ‘Elimizdeki mevcut konteynerleri gerekirse biz bölgeye sevk edelim’ dedim. Kış mevsiminde bu konteynırlarla onları çok daha farklı bir imkana kavuşturmuş olalım diye düşünüyoruz. AFAD’ımız bu konuda büyük bir yükü sırtlanmış olacak. Gazze’de bir barış düzeninin kurulması için fevkalade heyecanlıyız.
‘Trump’ın takibinde’
GÖRÜŞMELER SÜRECEK: Gazze’de şu an itibarıyla çatışmalar sona ermiş durumda. Bu işin birinci derecede takipçisi Trump olacak. En son ayrılırken ayaküstü de ‘Bu süreçte bana ne düşüyorsa telefonla irtibatlarımızı kuralım ve bu telefon diplomasimizi ihmal etmeyelim.’ dedi. Görüşmelerimizi her seviyede sürdüreceğiz. Mısır’da bir araya gelen tüm ülkeler, bu huzur ikliminin güvencesi olacaktır.
Hedef: Kalıcı barış ve güvenlik
Erdoğan, gazetecilerle sohbeti sırasında zirvede Trump, Sisi ve Al Sani ile birlikte imza koydukları metinde yazılanları da okudu. “Kalıcı Barış ve Refah için Trump Anlaşması” adlı metnin içeriği özetle şöyle: “Yeni bir sayfa açan Trump Barış Anlaşması’na tüm taraflarca gösterilen tarihi taahhüdü ve anlaşmanın hayata geçilişini memnuniyetle karşılıyoruz. Trump’ın Gazze çatışmasını sonlandırmaya ve Orta Doğu’ya kalıcı barış getirmeye yönelik samimi çabalarını destekliyor ve arkasında duruyoruz. Bu anlaşmayı Filistinliler ve İsrailler dahil olmak üzere bölgedeki tüm halklar için barış, güvenlik, istikrar ve fırsat sağlayacak şekilde birlikte uygulayacağız. Gelecekteki anlaşmazlıkların güç kullanımıyladeğil, diplomatik temaslarla çözülmesi yönünde taahhütte bulunuyoruz.”






